edebiyat belören

» Sözcükte Anlam Özellikleri


Hangi Konuya Gitmek İstiyorsanız Üzerine Tıklayınız.


 »
Sözcükler Arası Anlam İlişkileri

 »Söz Öbekleri

»Sözcükte Anlam Özellikleri



KONU BAŞLIKLARI

Gerçek (Temel) Anlam

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam adı verilir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Yan Anlam

Bir sözcüğün temel anlamından kopmadan kazandığı yeni anlamlara yan anlam denir.

Mecaz Anlam

Bir ilgi veya benzetme sonucu sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz anlam denir. Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle soyut anlam kazanır.

Terim Anlam

Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek alanına özgü kavramları karşılığında kazandığı anlama terim anlam adı verilir.

Bazı bilim, sanat ve meslek dalları ile ilgili terimler:

 » Bir sözcüğün terim olup olmadığı kullanıldığı cümleye göre değişir.

 

» Bir sözcük, birden fazla alanda terim oluşturabilir.

Aşağıdaki cümlelerde yüzmekayak ve ağız sözcüklerinin hangi anlamda kullanıldıklarını yanlarındaki parantezlerin içine yazınız.

  1. Toz içinde yüzen kitaplara yazık oluyordu. (……………………………)
  2. Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi. (……………………………)
  3. Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu. (……………………………)
  4. Bırak bu ayakları. (……………………………)
  5. Ayağım ağrıyor. (……………………………)
  6. Masanın ayağı kırılmış. (……………………………)
  7. Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur. (……………………………)
  8. Çocuğun ağzında bir şey vardı. (……………………………)
  9. Rumeli ağzıyla konuşuyor. (……………………………)
  10. Bıçağın ağzı keskin değildi. (……………………………)
  11. O, kimseye ağız açtırmadı. (……………………………)                                                                                 

 

 

 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri

 

SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİ

1. Eş Anlamlı (Anlamdaş) Kelimeler

Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşıyan sözcüklerdir. Bu tür sözcükler birbirlerinin yerine kullanılabilir. Eş anlamlılık çoğunlukla Türkçe sözcüklerle dilimize yabancı dillerden girmiş sözcükler arasındadır.


» Bazı durumlarda anlamdaş sözcükler birbirinin yerini tutmayabilir:

2. Yakın Anlamlı Kelimeler

Yazılışı ve okunuşu farklı olan, anlamdaş gibi göründüğü hâlde birbirinin yerini tamamen tutamayan, yani aralarında anlam ayrıntısı bulunan kelimelerdir. Bunlar çoğunlukla Türkçe kelimelerdir.

» Yakın anlamlılıkta çoğu zaman sözcüğün cümledeki kullanımı belirleyici olmaktadır.

3. Zıt (Karşıt) Anlamlı Kelimeler

Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.Anlamca birbirinin karşıtı olan sözcüklerdir.


» Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı değildir.

» Sözcüklerin karşıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek ya da mecaz anlamlı olması gerekir.

4. Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler

Yazılış ve okunuşları aynı olan; ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler.

» Dilimizde düzeltme işareti ( ^ ) olan sözcüklerde okunuşları, yazılışları ve anlamları farklı olduğu için sesteşlik özelliği aranmaz.

» Bir sözcüğün temel anlamıyla yan anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz. Çünkü bu tür sözcükler arasında anlam bağlantısı kopmamıştır.

» Bir sözcüğün temel anlamıyla mecaz anlamı arasında sesteşlik özelliği aranmaz.

5. Genel ve Özel Anlamlı Kelimeler

Söylenişte tekil olmasına rağmen anlamca geniş kapsamlı olan sözcüklere genel anlamlı sözcükler; anlamca daha dar kapsamlı olan sözcüklere ise özel anlamlı sözcükler denir.

6. Somut ve Soyut Anlamlı Kelimeler

Beş duyu organımızdan en az biriyle algılayabildiğimiz varlıkları karşılayan sözcüklere “somut anlamlı sözcükler” denir.

Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayamadığımız kavramları ifade eden sözcüklere “soyut anlamlı sözcükler” denir.

» Somut anlamlı sözcüklerle soyut anlamlı sözcükler arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ancak aktarmaların temeli sayılan “somutlaştırma” olayında somut-soyut ilişkisi kurulmaktadır.

7. Nicel ve Nitel Anlamlı Sözcükler

Kavramların sayılabilen, ölçülebilen, azalıp çoğalabilen özelliklerini gösteren sözcüklere nicel anlamlı sözcüklerdenir.

 

Varlıkların nasıl olduğunu, niteliğini gösteren; sayılamayan, ölçülemeyen bir değeri, özelliği ifade eden sözcüklere “nitel anlamlı sözcükler” denir.

» Sözcükler cümle içindeki kullanımına göre bazen nicel bazen de nitel anlamlı olabilir.

8. Ad Aktarması (Mecazımürsel) (Düz Değişmece)

Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır.

 

Ad aktarması şu ilişkiler çerçevesinde kurulabilir:
İç-Dış İlişkisi: Bir varlığın dışı söylenerek içi ya da içi söylenerek dışı kastedilir. 

Bütün-Parça İlişkisi: Bir varlığın bütünü söylenerek parçası, parçası söylenerek bütünü kastedilir.

Somut-Soyut İlişkisi: Soyut bir kavram söylenerek somut bir varlık kastedilir.

Sanatçı-Eser İlişkisi: Sanatçının adı söylenerek eseri ya da eserleri kastedilir.

Yer (Şehir, Kasaba, Köy) – İnsan İlişkisi: Yer adı söylenerek insan adı kastedilir.

Şehir-Yönetim ilişkisi: Bir ülkenin başkenti söylenerek yöneticileri kastedilir.

Yön – Bölge, İnsan İlişkisi: Yön adı söylenerek o yerde oturan insanlar kastedilir.

Bir Kap Söyleyip İçindekileri Çağrıştırma: 

9. Anlam (Deyim) Aktarması

Bir sözcüğün benzetme amacı ile başka bir sözcük yerine kullanılmasına anlam (deyim) aktarması denir. Anlam aktarması, anlatımı güçlendirmek ya da duygu ve düşünceleri kısa yoldan anlatmak için başvurulan bir yöntemdir.

Deyim aktarmalarını şu alt bölümlerde inceleyebiliriz:

İnsandan Doğaya Aktarma: Organ adları ya da giysi parçalarının doğaya aktarımı şeklinde olursa yan anlamlı kelime, kişileştirme şeklinde olursa mecaz anlamlı kelime ortaya çıkar.

Doğadan İnsana Aktarma: Doğayla ilgili öğelerin insan için kullanılmasıdır.

Doğayla İlgili Kavramların Doğaya Aktarılması: Doğayla ilgili öğelerin doğanın bir başka öğesi için kullanılmasıdır.

Duyular Arası Aktarma: Bir duyuya ait olan kavramların başka duyular ile birlikte kullanılmasıdır.

Somutlaştırma: Soyut, anlatılması güç düşünce ve duyguların somut kavramlarla dile getirilmesidir.

Örnek

“güç, hüner” soyut anlamlıdır. Bu kavramları somutlaştırmak için somut anlamlı “bilek” sözcüğün­den yararlanabiliriz. “O bileğine çok güveniyor.” dedi­ğimiz zaman “güç, hüner” kavramlarını somut bir biçimde anlatmış oluruz. » Bu öğrencideki zekâ kimsede yok! (soyut kavram) » Bu öğrencideki kafa kimsede yok!  (somut kavram)

Söz Öbekleri

KONU BAŞLIKLARI

» Söz Öbekleri

  • Yansıma Sözcükler
  • İkilemeler
  • Deyimler
  • Atasözleri
  • Özdeyişler (Vecizeler)
  • Dolaylama
  • Güzel Adlandırma

    YANSIMA SÖZCÜKLER

    Doğadaki cansız varlıkların, hayvanların, makinelerin çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşan sözcüklerdir.

    İnsanlara Özgü Yansımalar:


    Hayvanlara Ait Yansıma Sözcükler:


    Cansız Varlıklara Ait Yansıma Sözcükler:


    Makine ve Araçlara Ait Yansıma Sözcükler:


    »
     Yansıma sözcükler ad, sıfat, zarf ve fiil gibi çeşitli türlerde kullanılabilir. Ayrıca cümlenin herhangi bir öğesinde de yer alabilir.

     

    » Yansıma sözcükler ikileme görevinde de kullanılabilir.

     

     

    » Yansıma sözcükler, mecaz anlama gelecek şekilde kullanıldıklarında yansıma anlamı ortadan kalkar.

    İKİLEMELER

    Anlamı güçlendirmek amacıyla aynı kelimenin, yakın anlamlı kelimelerin veya zıt anlamlı kelimelerin tekrarıyla oluşan sözcük grubuna ikileme denir. İkilemeler şu şekillerde oluşturulur:

    Aynı Sözcüğün Tekrarlanmasıyla Oluşan İkilemeler:

     

    Eş Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler:

     

    Zıt Anlamlı Sözcüklerden Oluşan İkilemeler:

     

    Biri Anlamlı, Diğeri Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler:

     

    Her İkisi de Anlamsız Sözcükten Oluşan İkilemeler:

     

    Yansımaların Tekrarıyla Oluşan İkilemeler:

     

    İsim Tamlaması Şeklindeki İkilemeler:

     

    Hâl (Durum) Eki Alarak Oluşan İkilemeler:

     

    M Harfi Eklenerek Oluşturulan İkilemeler:

     

    » İkilemelerle tekrarlar birbirinden farklıdır. Tekrarlarda araya virgül girer; fakat ikilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti girmez.

    Örnek

    » Akşam, akşam, yine akşam… (Tekrar)
    » Akşam akşam nereden çıktı bu maç. (İkileme)

    DEYİMLER



    Bir olayı, bir durumu, bir kavramı daha etkileyici anlatmak için en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan ve çoğu zaman gerçek anlamdan uzaklaşıp kendine özgü anlam kazanan kelime gruplarına deyim denir.
    Deyimler, hem yazılarımıza hem de konuşmalarımıza derinlik katar. Anlattıklarımızı ilgi çekici hâle getirir. Birkaç cümleyle anlatabileceğimiz bir durumu iki üç sözcükten oluşan bir deyimle anlatabiliriz. Böylece kısa ve özlü anlatım sağlamış oluruz.

    Deyimlerin Özellikleri

    1. Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Deyimlerde bulunan sözcüklerin yerine eş anlamlıları bile getirilemez. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez.

     

    2. Deyimler şahsa ve zamana göre çekimlenebilir.

     

    3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

     

    4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır.

     

    5. Deyimler bir kavramı ya da bir durumu anlatmak için kullanılır. Ders verme amacı taşımaz.

     

    6. Deyimler sözcük grubu ya da cümle şeklinde bulunabilir.

    ATASÖZLERİ

    Uzun gözlem ve deneyimler sonucu oluşmuş, bilgi ve öğüt veren kalıplaşmış sözlere atasözü denir.

    Atasözlerinin Özellikleri

    1.  Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.

    2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.

     

    3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır.

     

    4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır.

    5. Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır.

    6. Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır.

    Atasözleri ve Deyimlerin Ortak Özellikleri:

    1. Çok eski zamanlardan günümüze ulaştıkları için kimin tarafından söylendikleri belli değildir.
    2. Kısa ve özlü sözlerdir. Yani az sözcükle çok şey anlatırlar.
    3. Kalıplaşmış sözlerdir. Herhangi bir değişikliğe uğramazlar.
    4. Genellikle mecaz anlam taşırlar.

     

    Atasözleri ile Deyimler Arasındaki Farklar:

    1. Atasözleri cümle şeklindeyken, deyimler çoğunlukla söz grubu şeklindedir.

    2. Atasözleri tüm zamanlar için ve herkes için geçerlidir. Deyimler ise anlık durumlar için ve sözü söyleyen kişi ya da kişiler için geçerlidir.

     

     

    3. Atasözleri topluma öğüt verirken, deyimler sadece içinde bulunulan durumları bildirir. Yani deyimlerin ders verme özelliği yoktur.

    ÖZDEYİŞLER (VECİZELER)

    Bir düşünceyi kısa ve özlü bir şekilde anlatan, bir veya birkaç cümleden oluşan sözlere özdeyiş (vecize) denir.

     

    » Özdeyişlerin atasözlerinden farkı söyleyeninin ya da yazanının belli olmasıdır. Özdeyişler de tıpkı atasözleri gibi yaşanan olaylardan, gözlemlerden ve deneyimlerden çıkarılan sonuçlara, derslere dayanır.

     

    DOLAYLAMA

    Söze etkileyicilik katmak için, tek sözcükle ifade edilebilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade etmeye dolaylama denir.

     

    GÜZEL ADLANDIRMA

    Günlük yaşamda söylenmesi kaba sayılan bazı sözlerin daha ince ve güzel bir şekilde söylenmesine güzel adlandırma denir.

    Örnek


    » Sevilen biri için “öldü” sözcüğü yerine “hayata gözlerini yumdu, sizlere ömür, son yolculuğuna çıktı, onu kaybettik” sözlerinin kullanılması.
    » Tüberküloz (verem) yerine “ince hastalık” sözünün kullanılması.
Edebiyat severlere özel!!! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol