edebiyat belören

» Türkçe Yazım Bilgisi Konuları

Hangi Konuya Gitmek İstiyorsanız Üzerine Tıklayınız.

Yazım (İmla) Kuralları

Anlatım Bozuklukları


Ses Bilgisi

 

 

YAZIM (İMLA) KURALLARI

KONU BAŞLIKLARI

  1. Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler
  2. Sayıların Yazımı
  3. Birleşik Kelimelerin Yazımı
    1. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler
    2. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
  4. Kısaltmaların Yazımı
  5. Bazı Kelime ve Eklerin Yazımı
    1. “de/da” Bağlacının Yazımı
    2. “ki” Bağlacının Yazımı
    3. “mi” Soru Ekinin Yazımı
    4. “ne … ne …” Bağlacının Yazımı
    5. Pekiştirmelerin Yazımı
    6. İkilemelerin Yazımı

      Yazım kuralları,bir dili kullanırken yazıda ve söyleyişte kişiden kişiye farklı anlamlar oluşmaması için belirlenen ve herkes tarafından benimsenen kurallardır.

      Dilimizi güzel kullanmak, söylemek istediklerimizi iyi anlatabilmek için yazım (imlâ) kurallarını bilmemiz gerekmektedir. Bu, bize sadece sınavlarda değil, günlük hayatta da kolaylık sağlayacaktır. Çünkü ömrümüz yazılarla iç içe geçmektedir.

      1. Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler

      » Cümleler büyük harfle başlar.

      » Cümle içinde başkasından aktarılan ve tırnak içine alınan cümleler büyük harfle başlar.

      » İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar. Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıralandığında bu örnekler büyük harfle başlamaz.

      » Dizeler genellikle büyük harfle başlar.

      » Özel adlar büyük harfle başlar.

      » Kişi adları ve soyadları büyük harfle başlar.

      » Takma adlar da büyük harfle başlar.

      » Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar.

      » Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar.

      » Akrabalık bildiren sözcükler büyük harfle başlamaz.

      » Akrabalık bildiren sözcükler başa geldiğinde veya lakap yerine kullanıldığında büyük harfle başlar.

      » Hitap kelimeleri büyük harfle başlar.

      » Saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar.

      » Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle başlar.

      » Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar.

      » Dil ve Lehçe adları büyük harfle başlar.

      » Devlet adları büyük harfle başlar.

      » Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözcükler büyük harfle başlar.

      » Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar.

      NOT: “Tanrı, Allah, İlah” sözleri özel ad olarak kullanılmadıklarında küçük harfle başlar.

      » Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar.

      NOT: Dünya, güneş, ay sözcükleri gezegen anlamı dışında kullanıldığında küçük harfle başlar.

      » Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt vb.) büyük harfle başlar.

      NOT: Yer-yön bildiren (doğu ,batı,güney,kuzey,orta…) sözcükler, tek başına ya da özel isimden sonra kullanıldıklarında küçük harfle,özel isimden önce kullanıldıklarında büyük harfle başlar.

      NOT: Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen “mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak” kelimeleri büyük harfle başlar.

      NOT: Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde, köy vb. sözler küçük harfle başlar.

      » Yer adlarında ilk addan sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci adlar büyük harfle başlar.

      » “Saray, köşk, han, kale, köprü, kule, anıt vb.” yapı adlarının bütün kelimeleri büyük harfle başlar.

      » Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının ilk harfi büyük yazılır.

      » Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar.

      » Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar.

      » Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her sözcüğü büyük harfle başlar.

      NOT: Özel ada dâhil olmayan “gazete, dergi, tablo vb.” sözcükler büyük harfle başlamaz.

       



      NOT: Kitap, makale, tiyatro eseri, kurum adı vb. özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında “ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de” sözleriyle “mı, mi, mu, mü” soru eki küçük harfle yazılır. Özel adın tamamı büyük yazıldığındaysa bu sözler ve ekler büyük harfle yazılır.

      » Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar.

      » Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar.

      » Kurultay, bilgi şöleni, çalıştay, açık oturum vb. toplantıların adlarında her kelimenin ilk harfi büyük yazılır.

      » Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar.

      NOT: Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz.

      NOT: Para birimleri büyük harfle başlamaz.

      NOT: Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz.

      » Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar.

      NOT: Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları büyük harfle başlamaz.

      Yangın çıkışı levhası

      » Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle başlar.

      » Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıktaki kelimelerin tamamı, alt başlıktaki kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır.

      » Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar. Açıklayıcı yazı, cümle niteliğinde değilse sonuna nokta konmaz.

      2. Sayıların Yazımı

      » Sayılar metin içerisinde yazıyla yazılır.

      » Saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır.

      NOT: Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir.

      » Birden fazla sözcükten oluşan sayılar ayrı yazılır.

      » Para ile ilgili işlemler ve senet, çek vb. ticarî belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır. Buradaki amaç belgenin üzerinde sonradan değişiklik veya ekleme yapılamasını önlemektir.

      » Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur.

      » Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde geçen “bin, milyon, milyar ve trilyon” sözleri harfle yazılabilir.

      » Sayılarda kesirler virgülle ayrılır.

      » Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösterilmesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır.

      NOT: Sıra sayıları ekle gösterildiklerinde rakamdan sonra sadece kesme işareti ve ek yazılır, ayrıca nokta konmaz.

      NOT: Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir.

      NOT: Romen rakamları tarihî olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında, maddelerin sıralandırılmasında kullanılır.

      3. Birleşik Kelimelerin Yazımı

      3.1. Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler

      » Ses düşmesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.

      » “Et-“ ve “ol-“ yardımcı eylemleriyle birleşirken ses düşmesine veya ses türemesine uğrayan bileşik sözcükler bitişik yazılır.

      » Sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik sözcükler bitişik yazılır.

      » “-a, -e, -ı, -i, -u, -ü” zarf-fiil ekleriyle “bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek, yazmak” eylemleriyle yapılan fiiller bitişik yazılır.

      » İkinci kelimesi “-an / -en, -r / -ar / -er / -ır / -ir, -maz / -mez, -mış / -miş” sıfat-fiil eklerini alarak kalıplaşan birleşik sözcükler bitişik yazılır.

      » Bir veya iki öğesi çekimli fiil olan birleşik kelimeler bitişik yazılır.

      » Bir veya iki öğesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır.

      » İki veya daha çok sözcükten oluşmuş Türkçe yer adları bitişik yazılır.

      » Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb. sözcüklerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz ad tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır.

      » Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında ise gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.

      » Ara yönleri belirten sözcükler bitişik yazılır.

      » Somut olarak yer bildirmeyen “alt, üst, üzeri” sözlerinin sona getirilmesiyle oluşan birleşik sözcükler bitişik yazılır.

      » Dilimizde her iki öğesi de asıl anlamını koruduğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan sözcükler de vardır.

       


      » Ev sözcüğüyle kurulan bileşik sözcükler bitişik yazılır.
      “Eczahane” sözcüğü yaygın kullanım sebebiyle “eczane” biçiminde yazılır.

      » Hane, name, zade kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelimeler bitişik yazılır.

       

      NOT: “Eczahane, hastahane, pastahane, postahane” sözleri kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla “eczane, hastane, pastane, postane” biçiminde yazılmaktadır.

      3.2. Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler

      » “Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak” yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır.

      » Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.

      » “-r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en” sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır.

      » “Renk” sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamlaması yapısındaki renk adları ayrı yazılır.

      » Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır.

      » Yer adlarında kullanılan “batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak” kelimeleri ayrı yazılır.

      » Kişi adlarından oluşmuş “mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb.” yer ve kuruluş adlarında, sondaki unvanlar hariç şahıs adları ayrı yazılır.

      » “Dış, iç, sıra” sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır.

      » “Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift” sözlerinin başa getirilmesiyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır.

      » İyi dilek, karşılama ve uğurlama sözleri ayrı yazılır.

      NOT: “Günaydın, başsağlığı” sözleri istisnadır.

      4. Kısaltmaların Yazımı

      » Özel isimlerin kısaltması büyük harfle başlar ve sonuna nokta konur.

      NOT: Noktalı kısaltmalara ek getirilecekse kelimenin okunuşu esas alınır. Ek, noktanın yanına yazılır.

      » Birkaç sözcükten oluşan kurum, kuruluş adları, her sözcüğünün ilk harfi alınarak kısaltılır ve her harf büyük yazılır. Ayrıca bu kısaltmalar arasına nokta konmaz.

      » Birkaç sözcükten oluşan kurum ve kuruluş adlarının kısaltmaları, kullanılan harflere göre okunur. Kısaltmaya ek getirildiğinde ek, kısaltmanın okunuşuna göre, kesme işareti ile ayrılarak yazılır.

      » Bazı kısaltmalar küçük harfle yazılır ve kendilerinden sonra nokta konmaz.

      » Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde sözcüğün okunuşu; büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır.

      5. Bazı Kelime ve Eklerin Yazımı

      Bağlaç olan “da, de” ayrı yazılır ve cümleden çıkarıldığında cümlede bozulma olmaz.

      5.1. “de / da” Bağlacının Yazımı

      » Bağlaç olan “da, de” ayrı yazılır. Kendisinden önceki sözcüğün son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar. Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olmaz.

       

      » “Ya” sözüyle birlikte kullanılan da mutlaka ayrı yazılır.

      NOT: Ayrı yazılan “da, de” hiçbir zaman “ta, te” biçiminde yazılmaz. “Da, de” bağlacını kendisinden önceki sözcükten kesme ile ayırmak da yanlıştır.

      NOT: “Da, de” bağlacının bulunma durum eki olan “-da, -de, -ta, -te” ile hiçbir ilgisi yoktur. Bulunma durum eki getirildiği sözcüğe bitişik yazılır. Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olur.

       


      • Seni hastalığım da sağlığımda da yanımda görmeliyim.
      • Güneşin doğduğunuda battığınıda senle izlemeliyim.
      • Yanabilir saltanatlar, olsun yeniden yaparız,
      • Biz de bu sevda sürdükçe ölsekte yan yanayız.
      Yukarıda Mustafa Ceceli’nin seslendirdiği “Hastalıkta Sağlıkta” isimli parçadan bir dörtlük verilmiştir. Bu dörtlükte kaç tane yazım yanlışı vardır?

      A) 2                  B) 3                   C) 4                D) 5

      5.2. “ki” Bağlacının Yazımı

      » Bağlaç olan “ki” ayrı yazılır. Cümleden çıkarıldığında cümlede bozulma olmaz.

      NOT: “Ki” bağlacı birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır. Bunları SOMBaHÇeMİ olarak kodlayabiliriz:

      Sanki – Oysaki – Mademki – Belki –aHalbuki – Çünkü –eMeğerki – İllaki

      5.3. “mi” Soru Ekinin Yazımı

      » Soru eki olan “mi” ayrı yazılır ve kendisinden önceki sözcüğün son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar.

      » Soru ekinden sonra gelen ekler, bu ekle bitişik olarak yazılır.

      » Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır.

      5.4. “ne… ne…” Bağlacının Yazımı

      » Bu bağlacın kullanıldığı cümlelerin yüklemi olumlu olmalıdır.

      5.5. Pekiştirmelerin Yazımı

      » İlk hecenin sonuna “m,p,r,s” seslerinden birinin getirilmesiyle yapılan pekiştirmeler daima bitişik yazılır.

      » Kimi kuralsız pekiştirmeler de bitişik yazılır.

      » Sözcüğün ilk hecesinden özel olarak oluşturulan ikileme biçimindeki pekiştirmeler ayrı yazılır.

      5.6. İkilemelerin Yazımı

      » İkilemeler ayrı yazılır.

      » İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına herhangi bir noktalama işareti konulmaz.

      » Sözcüğün ilk sesi yerine “m” sesi getirilerek yapılan ikilemeler daima ayrı yazılır.


      Anlatım Bozuklukları







      KONU BAŞLIKLARI

       

      1. Anlamsal Bozukluklar
        1. Gereksiz Sözcük Kullanılması
        2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması
        3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
        4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
        5. Deyimin Yanlış Anlamda Kullanılması
        6. Anlam Belirsizliği
        7. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı
      2. Yapısal Bozukluklar
        1. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
        2. Eklerle İlgili Yanlışlar
        3. Öge Eksikliği
        4. Yüklem Eksikliği
        5. Tamlama Yanlışları
        6. Bağlaç Yanlışları 

      Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak gerçekleşmez.

Anlatım bozuklukları anlamsal (anlama dayalı) ve yapısal (yapıya dayalı) bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta incelenir.

Anlamsal (Anlama Dayalı) Anlatım Bozuklukları

1. Gereksiz Sözcük Kullanılması

İyi ve sağlam bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan sözcükler gereksizdir. Bu tür sözcükler, cümleden çıkarılmalıdır. Bunu şöyle yapabiliriz:

Bir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma, daralma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Çıkarıldığında cümlenin anlamı ve anlatımı bozuluyorsa, o sözcük gereklidir.

Gereksiz sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları, eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması ve anlamca birbirini kapsayan kelimelerin bir arada kullanılması olmak üzere iki şekilde oluşur.

1.1. Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması

Bu tür anlatım bozuklukları aynı anlama gelen sözcüklerin veya söz gruplarının aynı cümle içerisinde kullanılmasıyla oluşur.

1.2. Anlamca Birbirini Kapsayan (İçeren) Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması

Bazen cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmaz. Anlamca birbirini kapsayan sözcükler kullanılabilir. Bir sözcüğün ifade ettiği anlam, diğer sözcük içinde olduğundan, bu tür ifadeler de anlatım bozukluğuna yol açar.

2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması

İyi bir cümle, karşıladığı yargıyı tam olarak anlatmalıdır. Yani cümleden bir anlam çıkarılmalıdır. Böyle olmaz da cümle çeşitli anlamlara gelirse; hem öyle bir anlam, hem böyle bir anlam çıkarsa ve birden çok yoruma yol açarsa, o cümlede çelişkili anlatım söz konusudur. İyi bir cümle açık olmalıdır. Cümledeki açıklık ise anlamın kolayca anlaşılır olması demektir. Anlamca birbiri ile uyuşmayan sözcüklerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına neden olur.

3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması

Sözcüklerin karşıladığı anlam iyi bilinmelidir. Bu olmazsa, anlatmak istediğimiz düşünce ile ortaya çıkan düşünce farklı olur. Bu nedenle konuşurken ya da yazarken, düşüncelerimizi tam ifade edecek sözcükleri kullanmalıyız. Aksi hâlde düşüncelerimizi iyi anlatamayız, hatta sözümüz yanlış anlaşılabilir.

4. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması

Cümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlenin anlaşılmamasına yol açar.

5. Deyimin Yanlış Anlamda Kullanılması

Deyimler, dilin anlatım gücünü ve söyleyiş güzelliğini zenginleştiren unsurlardır. Deyimler, kısa ve özlü sözlerdir.

Deyimlerin kalıplaşmış anlamları vardır ve deyimler bu kalıplaşmış anlamları çerçevesinde kullanılır. Kalıplaşmış belli bir anlamı karşılayan deyimin başka bir anlamda kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar.

6. Anlam Belirsizliği

Kişilerden ya da onlarla ilgili durumlardan söz ederken, o kişilerin yerini tutan zamirleri kullanmayız. Bundan dolayı cümlede kişi bakımından bir belirsizlik ortaya çıkar. Anlam belirsiziliği dediğimiz bu ifade bozukluğunu gidermek için cümlede sözünü ettiğimiz kişinini yerini tutacak zamiri mutlaka kullanmalıyız.

 

UYARI: Anlam belirsizliği sadece kişi zamirinin kullanılmaması ile ilgili değildir. Anlam belirsizliği noktalama yanlışlığından da kaynaklanabilir.

7. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı (Hatası)

Cümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım bozukluklarıdır.

Yapısal (Yapıya Dayalı) Anlatım Bozuklukları

1. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu

Özne – yüklem uyumsuzluğu kişi bakımından, tekillik-çoğulluk bakımından ve özne eksikliği bakımından olmak üzere üç grupta incelenir:

1.1. Kişi Bakımından Uyumsuzluk

İyi bir cümlede özne ve yüklem arasında kişi bakımından uyum olmalıdır.

KURAL: Özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil (ben, sen, o) ise yüklem birinci çoğul kişiye göre çekimlenmelidir.

Bu kural tekil kişiler için olduğu gibi çoğul kişiler için de geçerlidir.

1.2. Tekillik-Çoğulluk Bakımından Uyumsuzluk

Özne ile yüklem arasında belli bir uyum söz konusudur.

Özne insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir. Ancak insan dışındaki varlıkların (hayvan, bitki, kavramlar…) çoğul şekilleri özne olduğunda yüklem daima tekil olur.

1.3. Özne Eksikliği Bakımından Uyumsuzluk

Özne ile yüklem arasında tekillik, çoğulluk ve kişi uyumsuzluğunun yanında, özne eksikliği de anlatım bozukluğuna yol açar.

Özne, cümlenin temel ögesidir. Yüklemde bildirilen iş, oluş ya da hareketi yapan durumundadır. Yüklemdeki eyleme göre öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkan bir bozukluktur.

2. Eklerle İlgili Yanlışlar

Cümlede eklerin eksik ya da fazla kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

3. Öge Eksikliği

Cümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlenin temel öğeleri özne ve yüklem eksikliğini işlediğimizden, burada nesne ve dolaylı tümleç eksikliği üzerinde duracağız.

Öge eksikliği sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkar. Genellikle ortak kullanılan öğelerin yükleme bağlanamamasından kaynaklanır.

4. Yüklem Eksikliği

Sıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek eylemin ortak kullanılması ile oluşur.

5. Tamlama Yanlışları

Çoğunlukla ad ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek gerekir.

 

UYARI: Dilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfat tamlamalarındaki isimler çokluk eki almaz.

6. Bağlaç Yanlışları

Bağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana gelir.


Ses Bilgisi





KONU BAŞLIKLARI
  1. Sesler (Ünlü ve Ünsüz Harfler)
  2. Ünlü Uyumları (Büyük ve Küçük Ünlü Uyumu)
  3. Ses Olayları
    1. Ünsüz Benzeşmesi
    2. Ünsüz Yumuşaması
    3. Ses Düşmesi (Ünlü ve Ünsüz Düşmesi)
    4. Ses Türemesi (Ünlü ve Ünsüz Türemesi)
    5. Ünlü Daralması
    6. Ulama
    7. Kaynaşma
    8. Vurgu

SES BİLGİSİ

Bildiğiniz gibi sözcük, dili anlamlı en küçük parçasıdır. Sözcüğü meydana getiren ise belli bir harf kalıbına girmiş seslerdir. Ses bilgisi, sözcüklerin temelini oluşturan sesleri, harfleri ve bunlarla ilgili kuralları ele alır.

1. Sesler / Harfler

Akciğerlerden gelen havanın, ses yoluyla oluşturduğu titreşime ses denir.

Dildeki seslerin her birini gösteren işaretlere harf adı verilir.

Bir dildeki sesleri gösteren, belli bir sıraya göre dizilmiş harflerin bütününe alfabe (abece) denir.

Türkçede 29 ses ve bu sesleri simgeleyen 29 harf vardır. Bunlar ses yolundaki biçimlenişine göre ünlü ve ünsüz olmak üzere ikiye ana başlıkta incelenir.

1.1. Ünlü Harfler (Sesli Harfler)

Ünlü harfler, ses yolunda bir engele uğramadan çıkan seslerdir. Bunlar tek başına okunur ve heceleri oluşturur. Türkçede 4 tanesi kalın, 4 tanesi ince olmak üzere toplam 8 tane ünlü harf vardır:

Kalın Ünlüler: a, ı, o, u

İnce Ünlüler: e, i ,ö, ü

1.2. Ünsüz Harfler (Sessiz Harfler)

Ünsüz harfler, tek başına söylenemeyen, ancak bir ünlü yardımıyla söylenebilen sesleri karşılayan harflerdir. 8 tanesi sert, 13 tanesi yumuşak olmak üzere toplam 21 tane ünsüz harf vardır. Alfabedeki sessiz harfler yanına “e” ünlüsü getirilerek okunur; be, he, ke, re… gibi.

Sürekli Sert Ünsüzler: f, h, s, ş

Süreksiz Sert Ünsüzler: ç, k, p, t

 

Sürekli Yumuşak Ünsüzler: ğ, j, l, m, n, r, v, y, z

Süreksiz Yumuşak Ünsüzler: b, c, d, g

2. Ünlü Uyumları

2.1. Büyük Ünlü Uyumu (Kalınlık-İncelik Uyumu)

Türkçede 8 tane ünlü harfin 4 tanesi kalın, 4 tanesi ince ünlüdür. Büyük ünlü uyumu bir kelimedeki ünlü harflerin ince veya kalın olmasıyla ilgilidir.

Kalın Ünlüler: a, ı, o, u

İnce Ünlüler: e, i ,ö, ü

Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde kalın ünlü varsa, diğer hecelerdeki ünlüler de kalın olmalı; ilk hecede ince ünlü varsa diğer hecelerde de ince ünlü bulunmalıdır. Bu kurala büyük ünlü uyumu veya kalınlık-incelik uyumu denir.

 Tek heceli ve birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz.

 Türkçede ekler genellikle büyük ünlü uyumuna uyar. Çünkü eklerin ünlülere göre değişik kullanımları vardır. Örneğin “-den” eki “ev” sözcüğüne eklendiği zaman “evden” olur; “yol” sözcüğüne eklendikten sonra “yoldan” olur.

Ancak “-ki, -ken, -leyin, -yor, -(ı)mtırak, -daş, -gil” ekleri bir kelimeye eklendiğinde değişime uğramaz, bu yüzden büyük ünlü uyumuna bazen uyar, bazen uymaz.

EK UYMAZ UYAR
-ki sokaktaki dildeki
-ken alırken gelirken
-leyin sabahleyin geceleyin
-yor geliyor konuşuyor
-(ı)mtırak yeşilimtırak sarımtırak
-daş meslektaş vatandaş
-gil halamgil dedemgil

 

 Bazı kelimeler, köken olarak Türkçe olduğu hâlde kalınlık – incelik uyumuna uymamaktadır.

2.2. Küçük Ünlü Uyumu (Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu)

Türkçede 8 tane ünlü harf vardır. Küçük ünlü uyumu bir kelimedeki ünlü harflerin düz veya yuvarlak ve dar veya geniş olmasıyla ilgilidir.

Dudakların durumuna göre:

Düz Ünlüler: a, e, ı, i  (sesli harflerin sırasıyla ilk dörtlüsü olarak düşünebiliriz)

Yuvarlak Ünlüler: o, ö, u, ü (sesli harflerin sırasıyla son dörtlüsü olarak düşünebiliriz)

 

Ağzın açıklığına göre:

Dar Sesli Ünlüler: ı, i, u, ü

Geniş Sesli Ünlüler: a, e, o, ö

Türkçe bir sözcükte düz ünlülerden sonra düz; yuvarlak ünlülerden sonra düz – geniş ya da dar – yuvarlak ünlüler gelmelidir. Bunu harflerden hareketle şöyle gösterebiliriz:

» a ya da ı ünlülerinden sonra a ya da ı

» e ya da i ünlülerinden sonra e ya da i

» o ya da u ünlülerinden sonra a ya da u

» ö ya da ü ünlülerinden sonra e ya da ü ünlülerinden birinin gelmesi gerekir.

Sözcüklerde bu kuralın gerçekleşmesine küçük ünlü uyumu denir.

NOT: Türkçede asıl uyum, büyük ünlü uyumudur. Bir sözcüğün Türkçe olup olmadığını anlamak için önce, o sözcüğün büyük ünlü uyumu kuralına uyup uymadığına bakılır. Bu kurala uymayan bir sözcük, ilk aşamayı geçemediğinden o sözcükte artık küçük ünlü uyumu aranmaz. Dolayısıyla büyük ünlü uyumuna uymayan sözcük, küçük ünlü uyumuna da uymaz.

UYARI: Küçük ünlü uyumunda her ünlü bir sonraki ünlüyle karşılaştırılır. Büyük ünlü uyumundaki gibi ilk hecedeki sesli harfe bakılarak diğer sesli harfler bu ilk heceye göre değerlendirilmez.

 Birleşik sözcüklerde ünlü uyumu aranmaz:

 Tek heceli sözcüklerde küçük ünlü uyumu aranmaz. Bir sözcükte ünlü uyumunun aranabilmesi için en az iki ünlüye ihtiyaç vardır:

 Türkçe sözcüklerin ilk hecesi dışında diğer hecelerinde “o – ö” geniş ünlüleri bulunmaz. Bulunan sözcükler Türkçe değildir:

3. Ses Olayları

3.1. Ünsüz Sertleşmesi (Ünsüz Benzeşmesi)

Türkçede sert ünsüzle biten bir sözcüğe yumuşak ünsüzlerden “c, d, g” ile başlayan bir ek geldiğinde, ekin başındaki ünsüz değişerek sertleşir. Bu ses özelliğine ünsüz uyumu, ünsüz sertleşmesi veya ünsüz benzeşmesi denir. Bu ses olayına ünsüz benzeşmesi denmesinin sebebi, kelime sonundaki sert ünsüzün, yanına gelen yumuşak ünsüzü kendine benzetmesidir.

Sert Ünsüzler: ç, f, h, k, p, s, ş, t (Sert sessizleri FıSTıı ŞaHaP olarak kodlayabiliriz.)

Yumuşak Ünsüzler: c, d, g, b, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z

Ünsüz benzeşmesinde;
c ünsüzü → ç ünsüzüne,
d ünsüzü → t ünsüzüne,
g ünsüzü → k ünsüzüne dönüşerek sertleşir.

 Birleşik kelimelerde, terimlerde, başka dillerden dilimize geçmiş sözcüklerin göv­delerinde ünsüz benzeşmesi aranmaz.

3.2. Ünsüz Yumuşaması (Sessiz Yumuşaması)

Türkçede sert ünsüzlerden “p – ç – t – k” biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde, bu sözcüğün sonundaki ünsüz yumuşayarak “b – c – d – g”ye dönüşür. Bu kurala ünsüz değişimi ya da ünsüz yumuşaması denir.

Ünsüz yumuşamasında;
p ünsüzü → b ünsüzüne,
ç ünsüzü → c ünsüzüne,
t ünsüzü → d ünsüzüne,
k ünsüzü → g veya ğ ünsüzüne dönüşerek yumuşar.

 Bazı tek heceli kelimelerde yumuşama olmaz.

 Yabancı sözcüklerde yumuşama görülmez.

 Özel isimlerin sonunda bulunan sert ünsüzler yazarken yumuşamaz, okunurken yumuşar.

YAZILIŞI   OKUNUŞU
Mehmet‘e Mehmede
Zonguldak‘a Zonguldağa
Sinop‘a Sinoba

3.3. Ses Düşmesi

Türkçede sözcükler çekimlenirken veya türetilirken, sözcükteki seslerden birinin düşmesi olayına ses düşmesi denir. Ses düşmesi, ünlü düşmesi veya ünsüz düşmesi şeklinde gerçekleşir.

3.3.1. Ünlü Düşmesi

Son hecesinde dar ünlü (ı, i, u, ü) bulunan kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında son hecedeki dar ünlü düşer. Bu olaya sesli (ünlü) düşmesi denir. Sözcükte bir ünlünün düşmesi bir hecenin eksilmesine neden olduğundan ünlü düşmesi, hece düşmesi olarak da adlandırılır.

 Yapım eki alarak türetilen bazı kelimelerde ünlü düşmesi olur.

 Bazı birleşik sözcüklerin oluşumunda ünlü düşmesi olur.

3.3.2. Ünsüz Düşmesi

Türkçede “-k” ünsüzüyle biten bazı kelimeler “-cık / -cik” eklerini aldıklarında sözcüğün sonundaki “-k” düşer. Bu ses olayına sessiz (ünsüz) düşmesi denir.

3.4. Ses Türemesi

Türkçede sözcükler çekimlenirken veya türetilirken, sözcüğe yeni bir ses eklenmesi olayına ses türemesi denir. Ses türemesi, ünlü türemesi veya ünsüz türemesi şeklinde gerçekleşir.

3.4.1. Ünlü Türemesi

Sözcüğün aslında olmadığı halde, sözcüğe “-cık” ek getirildiğinde ortaya yeni ünlünün çıkmasına ünlü türemesi denir.

3.4.2. Ünsüz Türemesi

Sözcüğün aslında olmadığı halde sözcüğe ek getirildiğinde ya da sözcüğün başka bir sözcükle birleşmesi sonucunda bir sesin ortaya çıkmasına ünsüz türemesi denir. Ünsüz türemesi çoğu zaman Arapça sözcüklerde görülür. Kimi Arapça sözcüklerin aslında bulunan, ancak sözcük Türkçeye geçerken düşen kimi sesler, daha sonra ortaya çıkabilir.

3.5. Ünlü Daralması

Türkçede “a – e” geniş ünlüleri ile biten fillere “-yor” eki getirildiğinde, fiilin sonundaki geniş ünlüler daralarak “ı – i – u – ü” dar ünlülerine dönüşür. Bu kurala ünlü daralması denir.

Ünlü daralmasında;
a ünlüsü → ı veya u ünlüsüne,
e ünlüsü → i veya ü ünlüsüne dönüşerek daralır.

 Kaynaştırma harfi, “de-“ ve “ye-“ fiillerinde ünlü daralmasına sebep olur, fakat bu sözcükler dışındaki diğre sözcüklerde daralmaya sebep olmaz.

3.6. Ulama

Söyleyiş ile ilgili olan bir ses olayıdır. Ünsüzle biten bir kelimeden sonra ünlü ile başlayan bir kelime geldiğinde iki kelime birbirine bağlanarak okunur. Bu kurala ulama denir.

Ulama sadece söyleyişte olur. Söyleme ve okuma sırasında sözcükler birbirine birleştirilir; ancak bu olay yazıda gösterilmez.

 Sözcüklerin arasında herhangi bir noktalama işareti varsa ulama yapılamaz.

3.7. Kaynaşma

Türkçede iki ünlü harf yan yana gelmez. Bu nedenle ünlü ile biten bir kelimenin sonuna ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde iki ünlünün arasına “n, s, ş, y” harflerinden biri getirilir. Bu harflere kaynaştırma harfi veya yardımcı ses; bu olaya ise kaynaşma veya kaynaştırma denir.

Kaynaştırma harflerini (yardımcı sesler) “YaŞaSıN” olarak kodlayabiliriz.

3.8. Vurgu

Sözcük içinde bir hecenin, cümle içinde bir sözcük ya da sözcük grubunun diğerlerine göre daha baskılı, kuvvetli söylenmesine vurgu denir.

Tanımda da ifade ettiğimiz gibi iki çeşit vurgu vardır: sözcük vurgusu ve cümle vurgusu. Biz burada sesle ilgili özelliklerinden dolayı sadece sözcük vurgusunu ele alacağız. Cümle vurgusu, cümle öğeleriyle ilgilidir.

3.8.1. Sözcük Vurgusu

Sözcüğü oluşturan hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı söylenmesine sözcük vurgusu denir.

 Türkçe sözcüklerde vurgu genelde son hecededir.

 Pekiştirilmiş sözcüklerde ve ünlemlerde vurgu ilk hecededir.

 Olumsuzluk eki (-ma / -me) vurguyu kendinden önceki heceye kaydırır.

 Türkçede vurgu, sözcük ek aldıkça, alınan eke kayar.

 “ki, de” bağlaçları ve “mi” soru eki vurguyu kendinden önceki sözcüklere kaydırır.

Örnek

» Geldi mi?, Okudun mu?
» Evimiz de tertemiz oldu.
» Nihayet kardeşim de geldi.
» Çalışmadım ki, görmedi ki.
Edebiyat severlere özel!!! Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol